İçeriğe geç

Kanun u evvel ne demek ?

Zamanın Eski Dili: “Kanun-ı Evvel” Ne Demekti?

Bir Tarih Meraklısının Samimi Yolculuğu

Eski bir Osmanlı belgesini incelerken ya da dedelerimizin yazdığı mektuplarda gezinirken bazen tanıdık ama yabancı gelen kelimelerle karşılaşırız. “Kanun-ı Evvel” de işte onlardan biridir. İlk gördüğümüzde bir kanun maddesi ya da hukuki terim gibi düşünsek de aslında bambaşka bir anlam taşır. Bu kelime, geçmişin dilinden bugüne kalan bir zaman ifadesidir. Ve bu kelimenin ardında, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan takvim serüveninin izleri yatar.

Gelin, “Kanun-ı Evvel”in ne anlama geldiğini, neden bu kadar önemli olduğunu ve hayatlarımızda bıraktığı izleri birlikte keşfedelim.

“Kanun-ı Evvel”in Anlamı: Takvimde Bir Ayın Eski Adı

Kelime Anlamı ve Kökeni

“Kanun-ı Evvel” Osmanlı döneminde kullanılan eski Rumi ve Hicri takvimlerde Aralık ayının karşılığı olarak kullanılan bir ifadedir. Kelime kökeni Arapça’dır:

“Kanun” kelimesi “Aralık” anlamına gelirken,

“Evvel” ise “birinci” veya “ilk” anlamındadır.

Dolayısıyla “Kanun-ı Evvel” kelimesi tam olarak “Birinci Kanun” yani Aralık ayı anlamına gelir. Bunun ardından gelen “Kanun-ı Sani” ise “İkinci Kanun” yani Ocak ayıdır.

Bu iki ay adı, Osmanlı İmparatorluğu’nda kullanılan Rumi takvimde resmi belgelerden günlük yazışmalara kadar hemen her yerde yer alırdı.

Takvimlerin Dönüşümü: Bir İmparatorluğun Zamanla Mücadelesi

Rumi Takvimden Miladi Takvime

Osmanlı Devleti’nde 19. yüzyıla kadar Hicri takvim esas alınırdı. Ancak bu takvim, güneş yılından yaklaşık 11 gün kısa olduğu için ekonomik ve tarımsal düzenlemelerde zorluk yaratıyordu. Özellikle vergi ve maliye işlerinde yaşanan sorunlar üzerine 1840 yılında Rumi takvim kullanılmaya başlandı. Rumi takvim, güneş yılını esas aldığı için mevsimlerle uyumluydu ve modern devlet düzeniyle daha uyumlu hale geldi.

Bu dönemde takvim aylarının isimleri de Arapça ve Latince kökenli terimlerle yeniden adlandırıldı. Aralık ayı da bu düzen içinde “Kanun-ı Evvel” olarak adlandırıldı.

1925 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin takvim reformu ile birlikte Miladi takvime geçildiğinde ise “Kanun-ı Evvel” artık yerini Aralık ismine bıraktı. Ancak bu eski isim, tarih belgelerinde, hatıralarda ve bazı edebi eserlerde yaşamaya devam etti.

Bir Gazeteden Gerçek Örnek

Örneğin, 1910 tarihli Tanin gazetesinde şöyle bir ilan yer alır:

“Kanun-ı Evvel’in on beşinci günü itibarıyla yeni tahvilat satışa arz olunacaktır.”

Bugünün diliyle bu ifade aslında sadece “15 Aralık’ta yeni tahviller satışa sunulacaktır” demektir. Ama bu satırlar, bir kelimenin bile tarih boyunca nasıl bir kültür taşıyıcısı olabileceğini gösterir.

Zamanın İnsan Hikâyeleri: Kanun-ı Evvel’de Bir Aile Hatırası

Tarih yalnızca belgelerde değil, insanların hayatlarında da yaşar. 1918’de doğmuş Ayşe Hanım’ın hatıralarında şöyle bir satır geçer:

“Kanun-ı Evvel’in soğuk günlerinde sobanın etrafına toplanır, dedemden eski İstanbul hikâyeleri dinlerdik.”

Bu cümledeki “Kanun-ı Evvel”, sadece bir zaman ifadesi değil, bir dönemin ruhunu da yansıtır. Kışın gelişi, yılın sonu ve yeni umutların başlangıcı bu eski ifadeyle birlikte anılır. Kelime, geçmişin günlük yaşamının doğal bir parçasıdır.

Modern Dünyada Kanun-ı Evvel: Unutulmuş Bir Kültürel Miras

Bugün “Kanun-ı Evvel” kelimesi günlük dilde neredeyse hiç kullanılmaz. Ancak tarih, edebiyat, arşiv belgeleri ve eski gazetelerde sıkça karşımıza çıkar. Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecinde sadece siyaset ve toplum değil, zamanı algılama biçimimiz de değişmiştir. “Kanun-ı Evvel” bu değişimin sessiz tanıklarından biridir.

Ayrıca bu tür eski takvim terimlerini anlamak, tarih araştırmalarında büyük önem taşır. Çünkü eski belgelerde geçen bir tarih, bugünkü karşılığına çevrilmeden doğru yorumlanamaz. Bu yüzden “Kanun-ı Evvel” gibi terimleri bilmek, sadece kelime anlamı öğrenmek değil, geçmişle doğru bir bağ kurmak anlamına gelir.

Sonuç: Bir Kelimenin Taşıdığı Zamanın İzleri

“Kanun-ı Evvel”, yüz yıl öncesinin takvim sayfalarından bugüne uzanan bir kültürel mirastır. Aralık ayını ifade eden bu eski kelime, sadece zamanı değil; imparatorluğun düzenini, halkın yaşam ritmini ve tarihimizin dönüşümünü de içinde taşır.

Bugün takvimlerimizde “Aralık” yazsa da, “Kanun-ı Evvel” bize geçmişle bağ kurma fırsatı verir. Belki de bir kelimeyi anlamak, bir dönemi anlamanın en güzel yoludur.

Peki siz hiç eski belgelerde “Kanun-ı Evvel” ifadesine rastladınız mı? Böyle tarihî kelimeleri modern dile kazandırmak sizce önemli mi? Fikirlerinizi yorumlarda paylaşın, birlikte zamanın izlerini konuşalım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet bahis sitesisplash