Kariyerist Olmak Ne Demek? İnsan İlişkileri Arasında Kaybolan Bir Yolculuk
Bir Hikâyeyle Başlayalım…
Bir pazartesi sabahıydı. Güneş, şehirdeki en yüksek plazaların camlarına vuruyor, gri gökyüzünü bile umutlu gösteriyordu. O plazalardan birinde, iki insan aynı binada, farklı hayallerle güne başlıyordu: Elif ve Mert.
Elif, insan ilişkilerini önemseyen, her sabah ofise geldiğinde çay ocağındaki görevliye “Günaydın” demeyi unutmayan biriydi. İnsanları anlamaya çalışan, onların dertlerini dinleyen, iş arkadaşlarını sadece birer meslektaş olarak değil, hayatının parçası olarak gören bir kadındı.
Mert ise bambaşkaydı. Onun için önemli olan hedeflerdi. Her sabah masasına oturur, yapılacaklar listesini açar ve bir planlayıcı gibi günü dakikası dakikasına hesap ederdi. Başarı onun için bir “hedef tahtası” gibiydi; her isabet, yeni bir terfi, yeni bir mevki demekti.
Kariyerist Olmak: Hırs mı, Azim mi?
Kariyerist olmak deyince aklımıza genellikle tek bir şey gelir: kariyer basamaklarını ne olursa olsun tırmanmak. Fakat işin aslı, bu kavram çok daha derin. Kariyerist insan, çoğu zaman hedeflerine ulaşmak için kişisel ilişkilerini, duygularını, hatta bazen vicdanını bile arka plana atabilir.
Bu insanlar için başarı bir sonuç değil, bir yaşam biçimidir. “Daha iyi bir pozisyon”, “daha yüksek maaş”, “daha prestijli bir unvan” gibi hedefler, hayatlarının merkezindedir.
Mert tam olarak böyle biriydi. Kısa sürede departman müdürü oldu. Ancak her terfide etrafındaki birkaç insanı kırdı, bazı dostluklarını yitirdi, kimi zaman da kendini yalnız hissetti. Çünkü onun için yol arkadaşları değil, sadece yol vardı.
Empatinin Gücü: Elif’in Hikâyesi
Elif ise kariyer basamaklarını daha yavaş tırmandı. İnsan ilişkilerini hep ön planda tuttu. Projelerde ekip arkadaşlarının fikirlerine değer verdi, birinin morali bozuksa onu dinlemek için toplantısını erteledi. Belki terfisi Mert kadar hızlı olmadı ama ofiste onun hakkında kötü konuşan kimse olmadı.
Yıllar sonra şirket büyük bir krizle karşılaştığında, üst yönetim yeni bir lider arayışına girdi. Mert’in analitik zekâsı ve stratejik planları dikkat çekiciydi ama ekip içinde kimsenin güvenini kazanmamıştı. Elif’in ise etrafında onu destekleyecek güçlü bir ekip vardı. Sonunda yönetim koltuğuna Elif oturdu. Çünkü krizleri sadece akılla değil, insanla çözebilen liderler daha uzun ömürlüdür.
Kariyeristliğin Görünmeyen Yüzü
Kariyerist olmak her zaman olumsuz bir anlam taşımaz. Hedef odaklı olmak, planlı çalışmak ve yükselmeyi istemek elbette değerlidir. Ancak sorun, bu yolculukta insani değerlerin unutulmasıyla başlar. İnsan ilişkilerini hiçe sayan bir kariyer, sonunda yalnızlıkla sonuçlanır.
Kariyerist kişiler genellikle:
Kısa vadeli hedeflere odaklanır, uzun vadeli ilişkileri ihmal eder.
“İş arkadaşlığı” kavramını, “rakip” kavramıyla karıştırabilir.
Başarıyı sadece unvan ve statüyle ölçer.
Oysa gerçek kariyer, sadece merdiveni tırmanmak değil, o merdiveni başkalarıyla birlikte çıkabilmektir.
Erkek ve Kadın Yaklaşımları: Farklı Yollar, Aynı Hedef
Toplumsal rollere baktığımızda erkeklerin genellikle çözüm odaklı ve stratejik, kadınların ise empatik ve ilişkisel yaklaşım sergilediğini görürüz. Bu fark, kariyerist olma biçimlerine de yansır.
Mert gibi erkekler, planlamaya ve sonuca odaklanırken, süreçteki ilişkileri ikinci plana atabilir.
Elif gibi kadınlar ise sürecin insani yönünü ön planda tutar, hedefe ulaşırken başkalarını da yanlarında taşımaya çalışır.
Aslında her iki yaklaşım da değerlidir. Mesele, bu iki yönü dengeleyebilmektir.
Sonuç: Kariyer Bir Yarış Değil, Yolculuktur
Kariyerist olmak, çoğu zaman tek başına zirveye tırmanmak demektir. Ancak zirvede yalnız kalmak, bazen zirveye ulaşmaktan daha zor olabilir. Başarıyı sadece sonuçta değil, yolculuğun her adımında görmek gerekir. İnsan ilişkilerini unutmadan, başkalarını ezmeden, empatiyle ve stratejiyle birlikte yürüyenler, gerçek liderler olur.
Şimdi düşünme zamanı… Sen bu hikâyede kime daha yakınsın? Elif gibi ilişkileri ön planda tutan bir yolcu mu, yoksa Mert gibi zirveye kilitlenen bir yol haritası çizen biri mi? Yorumlarda paylaş, birlikte bu yolculuğun farklı yüzlerini keşfedelim.